Blog

Your blog category

Daha İyi Bir Dünya için Umutlanmak: Ernst Bloch ve Ütopyanın Gücü

Daha İyi Bir Dünya için Umutlanmak: Ernst Bloch ve Ütopyanın Gücü 20. yüzyılın başlarında kapitalizmin içsel çelişkileri daha belirgin hâle geldi. En önemli gelişmelerden biri burjuvazinin parçalanmasıydı. Özellikle hizmet sektörlerinin yayılmasıyla birlikte, eskiden tek tip olarak düşünülebilecek burjuvazi artık oldukça karmaşık bir sınıfa dönüştü. Diğer yandan, Adorno ve Horkheimer’in “Kültür Endüstrisi” olarak adlandırdığı süreçle kültür […]

Daha İyi Bir Dünya için Umutlanmak: Ernst Bloch ve Ütopyanın Gücü Read More »

Hakikatin İzinde: Modernite, Postmodernite ve Eleştirel Akıl

Hakikatin İzinde: Modernite, Postmodernite ve Eleştirel Akıl Uzunca bir süredir özellikle sosyal bilim çevrelerinde pozitivist anlayış ile post-modern yaklaşım arasında sert ama sonuçsuz bir tartışma yaşanıyor. Bu tartışma verimsiz olduğu açık, zira pozitivistler bilgi üretiminde katı determinizme saplanırken, post-modern düşünce ise her şeyi göreceli hale getirmekle meşgul. Her iki taraf da epistemolojik ve ontolojik analizlerin,

Hakikatin İzinde: Modernite, Postmodernite ve Eleştirel Akıl Read More »

Gramsci’nin Dünyasında İdeoloji, Praksis ve Mücadele

Gramsci’nin Dünyasında İdeoloji, Praksis ve Mücadele Antonio Gramsci üzerine yazı yazmak oldukça zor ve karmaşık bir iş; zira hem teorik açılımlar hem de stratejik düşünceler geliştiren Gramsci, Marksizmin en önemli dönüm noktalarından birini temsil eder ve kültürel ve siyasal alanları anlamak için vazgeçilmez bir başvuru noktasıdır. Bu bağlamda, Gramsci’nin Kültürel Çalışmalar alanı için neden bu

Gramsci’nin Dünyasında İdeoloji, Praksis ve Mücadele Read More »

Tüketirken Direnmek: Michel de Certeau ile Gündelik Hayata Bakış

Tüketirken Direnmek: Michel de Certeau ile Gündelik Hayata Bakış Yirminci yüzyıl boyunca birçok düşünür, bireysel pratiklerin kültürel alanla ilişkisini sorgulamıştır. Genel olarak, bu tür ilişkiler ve öznenin gerçekleştirdiği günlük faaliyetler, kapitalist üretim ilişkilerinin egemenliğinin sağladığı koşullar altında analiz edilmiştir. Sonuç olarak, özellikle popüler kültür söz konusu olduğunda karşımıza genellikle umutsuz ve karamsar bir tablo çıkar:

Tüketirken Direnmek: Michel de Certeau ile Gündelik Hayata Bakış Read More »

Sıradan Olanın Devrimci Gücü: Henri Lefebvre ile Kapitalizmi Okumak

Sıradan Olanın Devrimci Gücü: Henri Lefebvre ile Kapitalizmi Okumak Henri Lefebvre, kapitalizmi yalnızca soyut kavramlar üzerinden eleştirmekle kalmaz; onun eleştirisi, gündelik hayatın somut gerçekliğine kadar uzanır. Lefebvre’e göre kapitalist üretim ilişkilerini aşmak için mücadele edilmesi gereken asıl alan, bizzat gündelik yaşamdır. Bu nedenle, en alt düzeydeki toplumsal ilişkilerin, yani gündelik yaşam etkinliklerinin çatışmalı ve çelişkili

Sıradan Olanın Devrimci Gücü: Henri Lefebvre ile Kapitalizmi Okumak Read More »

Göstergeler Arenasında: Mikhail Bakhtin ve Dilin İdeolojik Doğası

Göstergeler Arenasında: Mikhail Bakhtin ve Dilin İdeolojik Doğası Yirminci yüzyıl boyunca Marksist kuramın göz ardı ettiği ya da yeterince önemsemediği en önemli sorunlardan biri dildir. Çoğu Marksist entelektüel, dili ve dilbilimi, ekonomist-determinist altyapı-üstyapı modelinde yalnızca ikincil bir unsur olarak görmüştür. Aynı durum Marksist ideoloji analizleri için de geçerlidir. Bazı düşünürler ideolojiyi bilinçle ilişkilendirip bir tür

Göstergeler Arenasında: Mikhail Bakhtin ve Dilin İdeolojik Doğası Read More »

Zorunlu Seçimler: Pierre Bourdieu’nün Gözünden Kültürel Sermaye ve Ayrım

Zorunlu Seçimler: Pierre Bourdieu’nün Gözünden Kültürel Sermaye ve Ayrım Sosyal bilimlerin en temel tartışmalarından biri, birey ile toplum arasındaki ilişkidir. Birey mi toplumu şekillendirir, yoksa toplum mu bireyi? Bu ikilik, sosyal bilimlerin ortaya çıkışından bu yana düşünürlerin kafasını kurcalamıştır. Öznelci (veya iradeci) ve yapısalcı yaklaşımlar bu tartışmanın iki ucunu temsil eder. Biri bireyin iradesine vurgu

Zorunlu Seçimler: Pierre Bourdieu’nün Gözünden Kültürel Sermaye ve Ayrım Read More »

Guy Debord’un Kehaneti: Gösteri Toplumunda Oyuncu ve İzleyici Olmak

Guy Debord’un Kehaneti: Gösteri Toplumunda Oyuncu ve İzleyici Olmak 20. yüzyılın en radikal düşünürlerinden biri olan Guy Debord, moderniteyi ve geç dönem kapitalizmi hedef alan sarsıcı tezleriyle tanınır. Yaklaşık kırk yıl önce kaleme aldığı Gösteri Toplumu’nda, günümüz dünyasının temel çelişkilerini çarpıcı bir öngörüyle analiz etmiştir. Başlangıçta uçuk görünen bu fikirler, zamanla toplumsal gerçeklikle örtüşmüş; tarih,

Guy Debord’un Kehaneti: Gösteri Toplumunda Oyuncu ve İzleyici Olmak Read More »

Popüler Kültürün Mesihçi Umudu: Walter Benjamin’in Özgürleşme Düşüncesi

Popüler Kültürün Mesihçi Umudu: Walter Benjamin’in Özgürleşme Düşüncesi Walter Benjamin’i okuduğumda kendimi çelişkili bir ruh hâlinde buluyorum. Bir yandan popüler kültürün ve sanatın dönüştürücü gücüne dair bir umut taşıyorum, diğer yandansa geçmişe bakarak geleceği nasıl kurabileceğimizi sorguluyorum. Bu durum, ilk bakışta çelişkili gibi görünse de aslında Benjamin’in düşüncesinin temelini oluşturuyor: Özgürleşmeye dair stratejiler geliştirirken, bir

Popüler Kültürün Mesihçi Umudu: Walter Benjamin’in Özgürleşme Düşüncesi Read More »

Anlamın Peşinde: Stuart Hall ve Kültürel Mücadelenin Haritası

Anlamın Peşinde: Stuart Hall ve Kültürel Mücadelenin Haritası Kültürel çalışmaların öncülerinden biri olan Stuart Hall, kültürü sadece pasif bir yansıtma alanı olarak değil, anlamın inşa edildiği dinamik bir mücadele alanı olarak görür. Hall, kültürün ne sadece ekonomik yapılarla belirlendiğini ne de yalnızca bireysel özneliklerin ürünü olduğunu savunur. Onun yaklaşımı, yapısalcılık ile kültürcülük (culturalism) arasındaki sert

Anlamın Peşinde: Stuart Hall ve Kültürel Mücadelenin Haritası Read More »